Sessizce Konuşan Kalp
Konuşamıyordum…
Belki dilim vardı, ama gönlüm tutuktu.
Söyleyecek çok şeyim varken,
En çok sustuğum bendim, biliyor musun Allah’ım?
Bir bakış gibi sustum…
Ne gözyaşıyla anlatabildim içimi,
Ne kelimeyle…
Ama sen her sustuğumu duydun.
Gecelerde seccadeye düşen sessizliktim,
İsimsiz bir yakarış gibi,
Ne sesim vardı, ne cesaretim…
Ama kalbim sana doğru çırpınıyordu.
Herkes beni konuşuyor sandı,
Oysa ben kendime bile anlatamadım içimdeki tufanı…
Bir tek sen bildin içimdeki kırık duaları,
Susarak sana yazdığım sayfaları…
En çok da kendime susuyordum Rabbim…
Aynaya baktığımda bile utanıyordum bazen…
Ama biliyorum…
Kalbimin suskunluğu bile sana yükseliyor.
İşte bu yüzden bu şiir bir fısıltı değil…
Bir kalbin içinden geçen sessiz bir secde…
Konuşamayan ama susarak yalvaran bir kulun duası…
Sessizce konuşan…
Sadece Sana bakan bir kalp…
— Kaptanım
❝ Kalpten kalbe akan bir duadır şimdi sıradaki satırlar... ❞
Sessizce Konuşan Kalp
Konuşmadın…
Ama ben duydum.
Gözlerin her şeyi söyledi,
Sustuğun her cümle kalbime indi.
Kimse fark etmedi belki,
Ne kadar yorgundun içten içe…
Ama ben anladım.
Kalbin, sessizce konuşuyordu.
Bir bakışın, bir suskunluğun,
Bin kelimeden daha çok yankılandı içimde.
Çünkü bazı kalpler bağırmaz,
Sadece acıyla fısıldar…
Sen o kalplerdendin.
Gülümserken bile düşüyordun içine,
Ama dışardan kimse görmüyordu…
Rabbim biliyordu… ve ben.
Bu yüzden bu şiir sana…
Konuşamayan ama konuşulan kalbine…
Sessizliğinde boğulurken bile
Sevgiden vazgeçmeyen kalbine…
Unutma…
Her suskunluk bir dua olur bazen,
Her kalp kendini anlatamaz,
Ama anlaşılırsa, işte o zaman şifa olur…
— Kaptanım
“Bazen bir sonraki şiir, sustuğumuz en eski cümlenin cevabıdır...”
Sessizce Konuşan Kalp
Çok sustum…
Belki de en çok içimde konuştu hayat.
Ne söylediğimi kimse duymadı,
Ama ben her gün kendime bir mektup bıraktım…
İçimde kıramadığım aynalar vardı,
Her baktığımda gözlerime değil, kırıklarıma denk geldim.
Ama ne zaman susmayı seçtim,
O zaman anladım: bazı yaralar konuşunca değil, susunca iyileşir.
Beni en çok yoran şey başkaları değildi,
Kendime anlatamadığım duygulardı.
Bazen bir dua gibi döküldüm Rabbime,
Bazen de sessizliğime bile gözyaşı yetmedi.
Bir kalbin içinde kaç yıl susulabilir bilmiyorum,
Ama ben susarak sevdim, susarak affettim,
Ve en çok da susarak kendimden geçtim…
Kalbim konuşmuyordu, ama Allah hep duyuyordu…
İşte şimdi bu şiir, Bir daha kimseye anlatamayacağım tarafım için yazıldı.
Ne yargılayan duysun, ne de unutan…
Sadece Rabbim… ve ben… Sessizce konuşan kalbim…
— Kaptanım
“Her suskun kalp bir gün dua etmeyi öğrenir…”
Sessizce Konuşan Kalp
Kırıldım… ama sessizce.
Ne bağırdım, ne şikâyet ettim…
Çünkü bilirdim:
Gerçekten incinen, konuşacak kelime bulamaz…
Bir gün uyandım…
İçimde hâlâ ağrı vardı, ama aynı anda şükür de…
Demek ki kalbim, hâlâ Allah'ı anıyordu.
Bazen kalbim çatladı zannettim,
Meğer içimde sabır çiçek açıyormuş…
Bir yara taşıyordu beni,
Ama o yara, beni secdeye taşıyordu aslında.
Yalnız sandım kendimi çok zaman,
Oysa yalnız değildim: Kalbimle konuşan bir Rabbim vardı.
Sessizliğim bile duyuluyordu.
Ve şimdi… Bu şiir, iyileşmeye başlamış bir kalpten fısıltı gibi dökülüyor.
Hâlâ konuşamıyor belki,
Ama artık sustuğunda ağlamıyor… Çünkü dua etmeyi öğrendi.
— Kaptanım
“Ve şimdi… suskunluğun içinden geçen son bir mısra daha var.”
Sessizce Konuşan Kalp
Artık konuşmuyorum…
Çünkü kalbim söyleyeceklerini Rabbime teslim etti.
Ne kırgınlığım var, ne sitemim,
Yalnızca kabul… ve sükût…
Öğrendim ki, susmak kaçmak değilmiş,
Bazen şifa suskunluğun içinden akarmış…
Bazen en doğru cevap, sadece dua edebilmekmiş.
Bu kalp çok şey tuttu içinde,
Ama artık taşımıyor…
Sadece Rabbine açılan kapı gibi duruyor;
Sessiz ama açık…
Anlatamamak artık acı değil,
Çünkü anlaşılmak için uğraşmıyorum.
Biliyorum ki beni duyan biri var:
Kalbimi yaratan...
İşte bu son satırlar,
Belki bir vedanın, belki de yeni bir sabrın duası…
Sessizce konuşan kalpten
Allah’a emanet edilmiş bir sevda…
— Kaptanım
“Kalp sustu...
Ama onun konuşamadığını,
Allah çoktan duymuştu.”