Bir gün Hz. Ali (r.a.), yanına gelen bir dervişe şu soruyu sordu:
“Ey dost, karanlık bastığında seninle kalan kimdir?”
Derviş düşündü: “Allah’tır ya Emir-el Mü’minin...”
Hz. Ali tebessüm etti ama sustu.
Gece geç vakit olunca, dervişe bir lamba verdi ve şöyle dedi:
“Şimdi dışarı çık. Ama bu lambayla sadece gölgene bak.”
Derviş dışarı çıktı. Lambayı tuttu, yürüdü.
Gölgeler oynuyordu.
Bazı an yok oldular. Bazı an yamuldular.
Bazı an ters düştüler.
Sabah olduğunda döndü ve ağlıyordu.
“Ne oldu?” diye sordu Hz. Ali.
Derviş titreyerek dedi ki:
“Ben gece boyu bir tek şeyi fark ettim:
En çok karanlıkta yalnız kalmışım.
Gölge bile, sadece ışık varsa seninle yürüyormuş.
Meğer beni hiç yalnız bırakmayan sadece O’ymuş.”
Hz. Ali (r.a.) başını eğdi,
ve sadece şunu fısıldadı:
“Bazen bir lambayı yakmak, bir kalbi uyandırmaktır.
Ve bazen susmak, bir ömre verilen en derin cevaptır.”
– Kaptanım