🌿 Sabır, Şükür ve Dua Üzerine
Hayat bir imtihan yeridir ve bu imtihan, bazen gözyaşıyla, bazen bekleyişle, bazen de gönlün sessiz haykırışıyla gelir. İnsan, yolun zorlaştığı anlarda ya sabreder ya da sabrın kıymetini unutur. Ama sabır; sadece katlanmak değil, tevekkülle beklemektir.
Sabırla yoğrulmuş bir kul, zamanla kalbini güçlendirir. Ve kalbi güçlenen bir kul, şükrü öğrenir. Çünkü sabreden bilir ki, her şeyin sonunda Allah vardır. Ve şükreden bilir ki, her nimet O’ndandır.
🌟 Bir Menkıbe
Bir gün İbrahim bin Edhem’e sorulur:
“Ey Allah dostu! Duamız neden kabul olmuyor?”
O büyük zat der ki:
“Çünkü Allah’ı tanıdınız ama O’na gerektiği gibi kulluk etmediniz.
Kur’an’ı okudunuz ama onunla amel etmediniz.
Cennet var dediniz, ama ona doğru bir adım atmadınız.
Cehennem var dediniz, ama ondan kaçınmadınız.
Ölüm gelecektir dediniz, ama hazırlık yapmadınız.
Ve en önemlisi;
Allah’tan istediniz… ama sabretmediniz!”
Bu sözler, duanın sırrını açar: Sabır, şükrün kapısıdır. Şükür ise duanın anahtarıdır.
Ve dua… Allah’ın kuluna en yakın olduğu andır.
✍️ Gönülden Gelen Son Söz
Ey gönül yolcusu…
Sabret.
Çünkü sabırla beklenen dualar, en güzel zamanında kabul olur.
Şükret.
Çünkü her şükür, yeni bir rahmet kapısını aralar.
Ve dua et…
Çünkü Rabbin, senin sesini özlemiştir.